Güzel Türkçemiz

GÜZEL TÜRÇEMİZ

Dünyanın en güzel dili annemizin konuştuğu dildir. Daha anne karnında iken duyduğumuz o dil, o müzik. Ve dünyanın en güzel sevgi sözcükleri ana dilinde söylenir. Kuşlara, çiçeklere, dağlara, derelere verdiğimiz isimlerde cıvıldaşır, elvan elvan açar Türkçemiz. Şırıl şırıl akan dereler gibidir Türkçemiz…

Türkülerimizdir, efsanelerimiz, destanlarımız, şarkılarımızdır Türkçemiz… Hem nesnelere ad olur, hem o ad ile o nesneye hayat verir güzel Türkçemiz..  

Türkçemizin güzelliğini, sesindeki ezgiyi ben Moldova’da fark ettim. Bir  araştırma için gittiğim Moldovan köyünde kahvede otururken, kahvenin sahibi genç hanımefendi tercümanımı çağırdı ve bir şeyler söyledi. Merak ettim. Moldovan hanımefendi arkadaşıma aynen şunları söylemiş: “ Ne kadar güzel, ezgili bir dil… Lütfen siz birazcık az konuşunuz da Türk daha çok konuşsun!” O anda duyduğum mutluluğu tarif etmem mümkün değil. Elbet Türkçemizin güzelliğine bizim kulaklarımız alışmış. Onun ezgisinin farkında değiliz. Ancak, Türkçemizin ses güzelliğini, ezgisini gezdiğim ülkelerde konuşurken yüzlerde oluşan hayranlıktan farkettim ben.

Ne yazık ki, radyo ve televizyonlarda sunucuların, film ve dizilerdeki kişilerin güzel Türkçemizi fena konuşmaları, iş yerlerine verilen isimler, başka dillere karşı duyduğumuz hayranlıktan dolayı onlara benzeme çabalarımız dilimizin gelişmesini olumsuz etkiliyor, dilimizin müziğini bozuyor.

Şâirin deyimiyle anamızın sütü gibi saf, temiz, pırıl pırıl Türkçemizi korumalıyız. Onu güzel konuşmak için çaba göstermeliyiz. Dilimizi ne kadar çok benimser, ne kadar çok seversek, o kadar zenginleşir, dünyada daha çok söz sahibi olabiliriz. Çünkü bir milletin düşünce dünyası, hayat felsefesi, bütün hayatı dilinde gizlidir.